1. Gün

Saat 20.00’de Muğla’da belirlenen noktadan misafirlerimizi alarak, Ankara yoluyla Kırıkkale’ye varıyor, Çorum üzerinden gezimizin ilk durağı olan SAMSUN’a ulaşıyoruz.

2. Gün

Ulu önder Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak için ayak bastığı Anadolu’daki ilk nokta olan Samsun’da; temsili Bandırma Gemisi ve simge haline gelmiş Heykeli geziyoruz. Samsun otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde. 5* SERRA HOTEL vb.

3. Gün

Otelde aldığımız kahvaltı sonrası, şehirde panoramik olarak yapılan turun devamında Karadeniz’in küçük liman kasabaları eşliğinde, Çarşamba, Fatsa üzerinden Ünye’ye geliyor, Ünye sahilinde vereceğimiz çay molasının ardından, ORDU’ya devam ediyoruz. Teleferikle 600 metre yükseklikte Boztepe’ye çıkıyor, kuşbakışı Ordu’yu seyrediyoruz. Giresun, Tirebolu, Beşikdüzü, Vakfıkebir yoluyla Akçaabat’a geliyor, öğle yemeğinde ünlü köftesinin tadına bakıyoruz. KAYABAŞI YAYLASI yolu üzerinde bize bekleyen minibüslerle yaylaya çıkıyoruz. Yayladaki otelimize yerleşerek, eşsiz güzellikteki manzaraları görmek, kameralarımızla ölümsüzleştirmek için, yayla yürüyüşümüzü yapıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. ( KAYABAŞI YAYLAKENT vb. ) 

4. Gün

Yayla otelimizde sabah erken saatlerde aldığımız kahvaltının ardından, kimine göre Tuğra Basan, kimine göre Dört Köşe, kimine göre de Masa anlamında “Trapezos” kelimesinden adı gelen TRABZON’a varış. İlk olarak 19. yy başlarında, tamamen Trabzon panoramalı Soğuksu sırtlarına yapılmış olan 4 katlı Atatürk Köşkü geziliyor. Devamında Ayasofya Müzesi’ni ( bugünkü Camii, mümkünse ) geziyor, ünlü Trabzon gümüş takı alışverişini yaptıktan sonra, RİZE’ye devam ediyoruz. Yöreye özgü Rize Bezi alışverişini fabrika satış mağazalarından yaparak, Çamlıhemşin’e geliyoruz. Burada bizi bekleyen minibüslerle Furtuna Vadisi’ni takip ederek, 1800 m. yükseklikteki Zil Kalesi’ne ( ekstra ) çıkıyoruz. Vahşi doğa manzarasını seyredip, resimledikten sonra, tekrar Çamlıhemşin’e dönüyor, yeşilin tüm tonlarıyla bezenmiş orman manzaralarını seyrederek, Ayder Yaylası’na çıkıyoruz. Kaplıcaları, yürüyüş parkurları ve muhteşem manzarasıyla, yaylaların kavşağı konumundaki AYDER YAYLASI’nda, Hala Dere’sindeki ilginç köprü mimarilerini görüyor, dağ sularının oluşturduğu şelalelerin ve doğanın resmini çekerek, özel minibüslerle YUKARI KAVRON YAYLASI’na ( ekstra ) çıkıyoruz. Akşam saatlerinde tesisimize yerleşme. Akşam yemeği ve konaklama tesisimizde.

5. Gün

Kahvaltının ardından, Arhavi, Ardeşen Hopa yoluyla Gürcistan sınırına ( Sarp Kapısı ) varış. Sınırda yurtdışı çıkış işlemlerini ( yoğunluk nedeniyle sınırdan geçiş süresi artabilir ) takiben, Türkiye’nin bir nevi garantör olduğu topraklara ayak basıyoruz. Acara bölgesinin başkenti konumunda olan BATUM’a doğru ilerlerken yol üzerinde, dünyanın en hızlı akan nehirlerden olduğu varsayılan, Türkiye’den doğan Çoruh nehrinin Karadeniz’e kavuştuğu küçük şirin sahil kasabası Gonio içinde bulunan Apsaros Kalesi’ni panoramik olarak görüyoruz. Takiben ulaştığımız Batum şehir merkezinde; çarlık döneminden kalma tarihi Batum Katedrali, tarihi önemi büyük olan Orta Camii, Poseidon Meydanı, Avrupa Meydanı (  Medea Heykeli ), Tiyatro, Opera Binası, Liman gezilerimizi yapıyor, Piazza’da kahve içme, öğle yemeği yeme ve alışveriş olanağı buluyoruz. Akşam saatlerinde otelimize varıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Hopa’daki otelimizde. 

6. Gün

Kahvaltı sonrası, Hopa’dan Borçka’ya yolumuza devam ediyor, özel minibüslerle ( ekstra ) Karadeniz’in en muhteşem görüntüsüne sahip 1430 metredeki KARAGÖL’e çıkıyoruz. Klaskur Deresi’nin önünün, oluşan heyelanlar sonucunda kapanması ile meydana gelen, bakmaya doyamayacağınız bir doğa harikası olan Karagöl’ü gezerek, 50.000 m² lik bir alana sahip yağmur ormanlarına benzer bir ekosisteme sahip olan göl kenarında fotoğraf çekiyor, ardından keyifli bir yolculukla UZUNGÖL’e doğru yolumuza devam ediyoruz. Yol üzerindeki çay fabrikasına ziyaretini de yaparak,  Karadeniz’in simgesi manzara fotoğraflarıyla meşhur Uzungöl'e varıyor, yöreyi doya doya yaşıyoruz. Öğle yemeğinde, İnan Tesisinde Karadeniz’in ünlü kuru fasulye ya da alabalığını yiyoruz. Karagöl’ün oluşumuna benzer biçimde Haldizen Deresi’nin önüne düşen kayalar sonucunda kapanması ile oluşmuş olan bu göldeki gezimizi bitirerek, Trabzon Sürmene’ye doğru yolumuza devam ediyoruz. Dünyaca ünlü Sürmene bıçak alışverişimizi yaptıktan sonra, bizi bekleyen minibüslerimize binerek ( ekstra ) ZARHA YAYLASI’na çıkarak, geceyi burada geçiriyoruz. Akşam yemeği ve konaklama yayla otelimizde.

7. Gün

Tesiste alınan kahvaltı sonrası, yayla otelimizden ayrılıyoruz. Maçka üzerinden, Altındere Vadisi’ne geliyor, Sümela Manastırı’nı aşağıdan ( restorasyonda olduğu için ) görüyoruz.  Trabzon, Ordu, Ünye üzerinde, içinden nehir geçen kentlerden biri olan AMASYA’ya geliyoruz. Sevdiği Şirin için bu kentin dağlarını delen Ferhat’ın öyküsünü dinleyerek, Yeşilırmak kıyısındaki harika evlerin bir akarsu kıyısını nasıl süslediğine hep birlikte tanık oluyoruz. Fikir, zikir ve şükür felsefesi üzerine kurulmuş olan II. Beyazıt Külliyesi, Köprüler, Kaya Mezarları, Amasya Mumyalar Müzesi, Bimarhane,  Hazeranlar Konağı gezeceğimiz yerler arasındadır. Keyifli bir günün sonunda, Amasya’daki otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde. AMASYA TAŞHAN BUTİK HOTEL vb.

8. Gün

Tesiste alınan son kahvaltı sonrası, Havza, Boyabat, Taşköprü yoluyla Kurtuluş Savaşı’nda -  işgal edilmemesine karşın  - önemli bir yere sahip olan ve en fazla şehidin verildiği 3. ilimiz olan KASTAMONU’ya varıyoruz. Cumhuriyet Meydanı'ndaki Hükümet Konağı ve Şerife Bacı Anıtı, Nasrullah Camii ve Nasrullah Köprüsü, Saat kulesi ve el sanatları atölyeleri görüldükten sonra, Kastamonu'ya özgü tatlı ( kaşık helvası, çekme helva, ev baklavası, vs) ve çörek – simit ( kül çöreği, su simidi, vs ) alışverişlerimizi yaparak, SAFRANBOLU’ya devam ediyoruz. Safranbolu’da Cinci Hanı, Hamamı, Köprülü Mehmet Paşa Camii ve Arastayı görüyor, lokum alışverişinden sonra, otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve geceleme Safranbolu’daki otelimizde. 

9. Gün

Otelde aldığımız kahvaltının ardından, Bartın üzerinden AMASRA’ya geliyoruz. 1460’da karadan ve denizden Kuşatarak Fethettiği Amasra’yı tepeden seyreden Fatih Sultan Mehmet yanındaki lalasına ‘’lala lala Çeşm-i Cihan bu mu ola? ’’diye sormuştur. Gerçekten de iki koy üzerine bir yarımada olarak uzanan Amasra’ya tepeden baktığınızda siz de dünyanın gözlerini göreceksiniz. Cenevizlilerden kalma Kalesi, Kemere Köprüsü, Amasra’ya özgü yöresel el oymacılığı ile ünlü Amasra Çarşısı ve ünlü balık salata menülü öğle yemeğimizle turumuzu bitiriyoruz. Bartın, Devrek Bolu İzmit Yalova Bursa Balıkesir yoluyla gece geç saatlerde İzmir üzerinden Muğla’ya ulaşıyor, Siz değerli misafirlerimizle başka bir Ampuria Tour gezisinde buluşmak üzere vedalaşıyoruz.