Akşam saat 22:30’da Mavişehir Mavibahçe önü, 22:40 Bostanlı İskele önü, 22:45 Karşıyaka Anıt ESCANTUR önü, 22:50 Girne Yunuslar, 22:55 Girne Tatilbudur, 23:00 Girne Hale Pastanesi, 23:15 Üçyol, 23:20 Susuz Dede, 23:25 Uçkuyular Opet, 23:40 Bornova E.Ü.H Önünden misafirlerimizi, aldıktan sonra, yolculuğumuza başlıyoruz. Kula, Afyon ve Akşehir’de verilecek olan molalarla birlikte yaklaşık 9 saat sürecek olan yolculuğumuzun sonunda, sabah saatlerinde Konya’ya merhaba diyoruz. Önceden belirlediğimiz bir tesiste vereceğimiz kahvaltı molamızın ardından; turumuza, Kubbe-i Hadra (Yeşil Kubbe) olarak da bilinen Mevlana Müzesi ile başlayacağız. Müze gezimizde; günümüze kadar ulaşan eserleri ve tasavvuf felsefesiyle 13.yüzyıldan bu yana insanlığa ışık tutan, şair ve İslam mutasavvıfı Mevlana Celâleddin Rumi’nin türbesini, Mevlevi dervişlerinin semahanesini, derviş hücrelerinde sergilenen ve dönemin yaşantısı hakkında bilgi veren çok sayıda kıymetli eseri görme şansı bulacağız. Tur esnasında; Mevlana’nın hayatı, fikirleri ve Sufizm konularında, alanında uzman rehberimiz tarafından bilgilendirilirken, Mevlevilik öğretisi konusunda yepyeni bir bakış açısı kazanacağız. Müze gezimiz bittikten sonra ise Mevlana Çarşısı’nda alacağımız serbest zamanda; Konya sokaklarını keşfetme fırsatımız olacak ve Konya’ya özgü hediyelik eşya alışverişi yapabileceğiz. Serbest zaman sonrasında tekrar rehberimizle buluşarak, Konya lezzetlerinin ön plana çıktığı restoranımızda öğle yemeği molası verecek ve turumuza Şems-i Tebrizi Türbesi ile devam edeceğiz. Mevlana’nın, adına yazdığı aşk şiirlerinden tanıdığımız Tebrizli Şems, ününü duyduğu bütün şeyhlerden feyz almak için diyar diyar dolaşan bir derviştir. Nihayet Konya’ya geldiğinde; Mevlana’nın düşünce ve gönül dünyasında büyük depremler yaratmıştır. Şems’i Tebrizi Türbesi’nde, Mevlana ile aralarındaki gönül muhabbetini, birbirlerini nasıl etkilediklerini ve ardından gelen hazin ayrılık hikâyesini dinleyecek; onların dostluğundan ilham alacağız. Selçuklulardan kalan en güzel medrese örneklerinden biri olan ve bugün Çini Eserler Müzesi olarak hizmet veren Konya Karatay Medresesi’ni ziyaret edeceğiz. 765 yaşındaki bu anıtı gezerken, Selçuklu Medeniyetinin Türk kültür ve sanatına olan katkıları karşısında büyüleyici bir zaman yolculuğu yapacağız. Turumuzun ikinci durağı; ismini Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubad’dan alan Alâeddin Tepesi olacak ve burada Konya’nın en büyük ve en eski camisi olan Alâeddin Camii’ni gezeceğiz. Burada, Selçuklu sultanlarının firuze çinilerle kaplı türbelerini de görme şansı bulacağız. Programımızın devamında Konya merkezde konaklayacağımız 4 yıldızlı Bera Otel’e (http://www.bera.com.tr) yerleşecek ve açık büfe akşam yemeğinden sonra her yıl görkemli bir şekilde organize edilen Şeb-i Arus törenine katılmak üzere, rehberimizin yönlendirmesiyle Mevlana Kültür Merkezi’ne hareket edeceğiz. Gecenin finalinde ise konaklayacağımız otele geri döneceğiz.

Anadolu Selçuklu Devleti’nin 180 yıl boyunca başkentliğini yapmış olan Konya’da, Türk-İslam sanatının en özel eserlerini görmek mümkün... Otelimizde alacağımız açık büfe sabah kahvaltısının ardından, Konya’dan ayrılıyor ve Aksaray’a ulaşıyoruz. türkülere konu olan HASAN DAĞI’nı görerek içinden Melendiz Dere’sinin aktığı ve 105 kilisenin bulunduğu IHLARA VADİSİ’ne ulaşıyoruz. Muazzam bir manzara eşliğinde fotoğraflarımızı çektikten sonra vadiye inip AĞAÇALTI ve YILANLI kiliseleri gezerek, kısa bir yürüyüşün ardından tekrar yukarı çıkıyoruz. Yeni rotamız canlarını kurtarabilmek için Hristiyanlar tarafından yerin 7 kat altına inşa edilen, içinde kiliseden kilere, mutfaktan yatak odasına yüzlerce tüneli olan ve on binlerin sığındığı büyüleyici bir yer olan DERİNKUYU YERALTI şehrini geziyoruz. Gezimizin ilk etabını tamamladıktan sonra Göreme’ye giderek, Kapadokya’nın meşhur Çömlek Kebabı’nı da deneyebileceğimiz yöresel bir restoranda öğle yemeğimizi yiyoruz. Yemekten sonra yeni rotamız; Kapadokya bölgesinin en yüksek noktası olma özelliği taşıyan ve içinde yüzlerce tünel barındıran UÇHİSAR KALESi. Doğal bir oluşum olan hisarı her yönü ile fotoğraflayacağımız noktada serbest zaman veriyoruz. Ardından bölgenin en güzel vadilerinden birisi olan GÜVERCİNLİK vadisine geçiyoruz ve rehberimizin anlatımı eşliğinde vadiyi en güzel seyir terasından fotoğraflıyoruz. Serbest zamanımızın ardından Kapadokya’nın bir diğer simgesi Deve figürünü görebileceğimiz DERVENT VADİSİ’NE gidiyoruz ve burada fotoğraflarımızı çekiyoruz. Ardından PAŞABAĞ’a geçip 3 başlı devasa peribacalarını görüyoruz. Bölgenin en muazzam peri bacası oluşumları arasında rehberimiz ile kısa bir yürüyüş yaparak, vadi içlerinde yer alan terk edilmiş kiliseyi geziyoruz. Serbest zamanımızın ardından Ülkemizde yalnızca Milas bölgesinde çıkartılan fakat Kapadokya ile özdeşleşen, ışığın rengine göre renk değiştiren SULTANİT taşının işlendiği atölyeleri gezmek için bölgenin en büyük taş atölyesine gidiyoruz. Dileyen misafirlerimiz burada ki anlatımın ardından alışverişlerini yapabilirler. Turumuzun sonunda ÜRGÜP’e doğru yol alırken Kapadokya’nın simgesi haline gelen 3 Güzellerde durup akşam güneşini izliyor ve rehberimizden hikayeler dinliyoruz. Sonrasında otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. Uzun bir günün ardından bölgenin olmazsa olmazı TÜRK GECESİ eğlencesi (Ekstra) için rehberimiz gerekli bilgilendirmeyi sizlere yapacaktır. Gecemizin ardından konaklama otelimizde. 4*Dilek Kaya Hotel S Class www.dilekkayaotel.com 

Sabah otelde alacağımız açık büfe sabah kahvaltısının ardından otelimizden ayrılıp kısa bir yolculuğun ardından istikamet AVANOS’a ulaşıyoruz. El sanatlarının başkenti olma sıfatını taşıyan bu küçük ilçede SERAMİK ATÖLYE’lerini dolaşıp çanak ve çömleklerin usta ellerde nasıl şekillendiklerini izleyeceğiz. Alışverişimizi tamamlayıp ardından Turasan Şarap Mahsenlerinde Şarabın tarihçesini dinliyoruz ve Şarap Alışverişlerimizi tamamlıyoruz. geri dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Gerekli molalar sonrasında İzmir’e ulaşıp bir dahaki ESCAN TUR organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.