Kurban Bayramında  Eskişehir - Bozüyük-Söğüt - Bilecik - Göynük - Beypazarı

24 EYLÜL 2015, Perşembe : İZMİR – ESKİŞEHİR

Sabah saat 07.00 Fahrettin Altay Meydanı Pamukkale Seyahat önü, saat 07.20 Alsancak Lozan Meydanı Atatürk Lisesi önü, saat 07.45 Karşıyaka Yunuslar Mavikule önünden hareket ile yolculuğumuza başlıyoruz. Turgutlu, Salihli, Kula ve Uşak güzergahı üzerinden yolda verilecek gerekli molaların ardından öğle saatlerinde Eskişehir’e varış. İsa'dan önce birinci bin yılda Porsuk Nehri kıyılarında Frigyalılar tarafından kurulan, Lületaşı ve çeşitli hastalıklara iyi gelen sıcak su kaynakları ile de ünlü Eskişehir’de; Türkiye’nin sayılı, Eskişehir’in ise en büyük parkı olan 400 bin metrekarelik alan içinde, yediden yetmişe herkes için keyifli bir dinlence ve eğlence alanı Sazova Bilim Sanat ve Kültür Parkı’nda geçireceğimiz güzel dakikalar sonrası merkeze geliyoruz. İlk olarak Osmanlı sivil mimari örneklerini koruyan, kıvrımlı yolları, çıkmaz sokakları, ahşap süslemeli bitişik düzenli cumbalı evleri ile örf, adet ve geleneklerini koruyarak bir bütün olarak günümüze kadar gelmiş olan Odunpazarı ve evlerini görmek için Odunpazarı’na ulaşıyoruz. Kurşunlu Külliyesi ve Osmanlı Evi gezilerinin ardından; binası restore edilmiş üç Odun pazarı evinin birleştirilmesiyle oluşmuş olan Türkiye’nin ilk Cam Sanatları Müzesi’nde birbirinden güzel cam eserleri görüp fotoğraflama imkanı buluyoruz. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in, Eskişehir’e, kazandırdığı ve Dünyanın pek çok ülkesinde bulunan “Madam Tussaud” Müzesi’nin Türkiye’deki ilk örneği olan “Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi”ni geziyoruz.  Eskişehir’e özgü lületaşı ve el sanatları atölyelerinin bulunduğu Atlıhan Çarşısı gezimiz sonrasında hava şartları müsait olduğu takdirde şehrin ortasından geçen Porsuk Çayı'nda tekne gezisi yapacağız. Otelimize gidiş ve yerleşme. Akşam yemeği sonrası dileyen misafirlerimizle, belirlenen saatte eskiden meyve sebze hali iken, şimdilerde ise Eskişehir’in gözde mekanlarından biri olan Haller Gençlik Merkezi’ne gidiyoruz. Türkiye’nin sayılı muhallebicilerinden olan Mazlumlarda sizlere su muhallebisi yemenizi öneririz … Keyifli bir günün ardından geceleme otelimizde.

25 EYLÜL 2015, Cuma : ESKİŞEHİR – SÖĞÜT – BOZÜYÜK

Sabah kahvaltı sonrası rehberimizin belirleyeceği saatte otelden ayrılış. Eskişehir halkının deniz keyfini yaşayabilecekleri 350 metre uzunluğundaki yapay plaj, açık ve kapalı yüzme havuzları, çocuk yüzme havuzu, oyun grupları, kent evi, restoranlar, gölet, at binme alanları, heykellerle donatılmış yürüyüş yollarının bulunduğu Kent Park’a gidiyoruz. Verilecek serbest zaman sonrasında Osmanlı Devleti’nin doğduğu yer olan Söğüt’e geliyoruz. Görülecek yerler arasında; Ertuğrul Gazi Türbesi ve Mescidi (Kuyulu Camii), Dursun Fakıh Türbesi, Kaymakam Çeşmesi, Etnoğrafya Müzesi ve Söğüt şenlikleri meydanı bulunmakta. Ardından adını bulunduğu yerin coğrafi özelliğinden alan Bozüyük’e varış. Mimar Sinan’ın çıraklık eserlerinden olan Kasımpaşa Külliyesi, Kumral Abdal Türbesi ve Türk Büyükleri Anıtlarının görülmesi sonrasında otelimize gidiş ve yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde.

26 EYLÜL 2015, Cumartesi : BOZÜYÜK – BİLECİK – GÖYNÜK – BEYPAZARI

Sabah kahvaltı sonrası rehberimizin belirleyeceği saatte otelimizden ayrılıyoruz. Bilecik merkezde sırasıyla; Orhan Gazi Camii ve İmarethanesi, Saat Kulesi, Dünyadaki ilk ve tek üç boyutlu Osmanlı Arması Anıtı görülecek yerler arasında bulunmakta. Taraklı üzerinden tarih ile doğanın kucaklaştığı bir nokta olan Göynük’e geçiyoruz. UNESCO tarafından koruma altına alınan Göynük’te Zafer Kulesi, Gazi Süleyman Paşa Camii ve Hamamı'nı ve Akşemseddin Türbesi'ni gezip fotoğraflıyoruz. Tüm bu güzellikleri geride bırakarak antik mimari dokusu içinde yaşayanları ile açık hava müzesi görünümünde ki Beypazarı’na ulaşıyoruz. 80 milyon yıl önce iç göl olan Beypazarı içindeki Dinazor sırtı benzeri tepeler, suların çekilmesi ile ortaya çıkmıştır. Beypazarı'nda ki gezimize ilçenin neredeyse her yanının, hatta her evin görünebildiği Hıdırlık Tepesi’nden başlıyoruz. Buradan panoramik seyir ile hem bu tepeleri, hem de kendine has otantik mimarisini seyretmenin keyfini yaşayacaksınız. Ardından otelimize gidiş ve yerleşme. Kısa bir dinlenmenin ardından şimdi akşam yemeği zamanı… Belirlenen saatte buluşarak, yöresel yemekleri canlı müzik eşliğinde almak için Bağ Evi’ne gidiyoruz. Geceleme otelimizde.

27 EYLÜL 2015, Pazar : BEYPAZARI – GORDİON – AFYON – İZMİR

Kahvaltı sonrası otelimizden ayrılıyor ve bir açık hava müzesine dönüştürülmesi planlanan Beypazarı’ nda yapımı 800 sene evveline dayanan Paşa Camii ve önündeki aynı yaştaki ulu çınar ağacı gerçekten görülmeye değerdir. Ayrıca Kurtuluş savaşı sırasında cephane yapımı için kullanılan Tahta Minareli Camii ve Limoncuoğlu Konağı görülerek otantik havası ile Safranbolu evlerini anımsatan mimarisi ile Cumbalı ve Guşganalı Evleri görüyoruz. Beypazarı Müzesi’nde ise günümüze kadar gelmiş eski kilimlerin üzerinde yürürken, sergilenen eserleri inceleyip, el işi perdelerle süslü pencerelerinden ve balkonundan eski Beypazarı’nı daha yakın ve yüksekten seyredebilirsiniz. Çarşı içinde ise yöreye has otantik eşyaları bulabilirsiniz. Alışveriş için serbest zaman. Konuklarımız gümüş işlemeciliğinin çok yaygın olduğu ( telkâri ) atölyelerinden, sim sırma işlemeleri, ipek bürgü dokumaları, bez ve kilim dokumalarının satıldığı çarşılardan ve Baharatçılar çarşısından gönüllerince alışveriş yapabilirler. Öğle yemeği molası ( İnözü Vadisinde – ekstra ) sonrasında İzmir’e dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Yol güzergahımızda bulunan Frigya’nın başkenti, Kral Midas’ın gömülü olduğu Gordion Tümülüsü’nü ve müzeyi geziyoruz. Yolda verilecek gerekli molalar sonrasında gece geç saatlerde İzmir’e varıyor ve başka bir gezide buluşmak dileğiyle vedalaşıyoruz.